MAHLÛKATIN ZİKRİ II…..

  “Gök gürültüsü Allah’ı hamd ile tesbih eder. Melekler de O’nun heybetinden dolayı tesbih ederler. Onlar, Allah hakkında mücâdele edip dururken O, yıldırımlar gönderip onlarla dilediğini çarpar. Ve O, azabı pek şiddetli olandır.” (Ra’d: 13/13)

<MAHLÛKATIN ZİKRİ II…..

   Ömer Nasuhi Bilmen bu âyetin tefsirinde şöyle yazıyor: “(Ve) Ra’d denilen (gök gürlemesi) veya bulutları sevketmekleemrolunan melek, (Allah’ı) o kerem sahibi Ma’budu (hamd ile) tesbihte bulunur. O gök gürlemesi, lisân-ı hâl ile Cenâb-ı Hakk’ın birliğini, lutuf ve keremini ifâde etmiş olur. Yahut o gök gürlemesini işiten uyanık ruhlu zâtlar, ‘Subhanallahvelhamdülillah (Allah’ı tenzih ederim ve hamd Allah içindir)’ diyerek Hak Teâlâ’ya hamd eder ve övgüde bulunurlar. (Melekler de o’nun) o Yüce Yaratıcının (korkusundan) O’nun heybetinden, ululuk ve yüceliğinden dolayı (tesbihte bulunurlar) O kerem sahibi Ma’bud’u kutsar ve yüceltip dururlar…” (Ömer Nasuhi Bilmen, Tefsir-i Bilmen)

   “Göklerde ve yerde kimler varsa O’na aittir. O’nun huzurunda bulunanlar, O’na ibâdet hususunda kibirlenmezler ve yorulmazlar.”

 “Onlar, bıkıp usanmaksızın gece gündüz (Allah’ı) tesbih ederler.” (Enbiyâ: 21/19,20)

   “(Melekler şöyle derler:) Bizim her birimiz için, bilinen bir makam vardır. Şüphesiz biz, orada sıra sıra dururuz ve şüphesiz Allah’ı tesbih ederiz.” (Saffat: 37/164,165,166)

  “Melekleri görürsün ki, Rab’lerine hamd ile tesbih ederek Arş’ın etrafını kuşatmışlardır. Artık aralarında adaletle hükmolunmuş ve ‘âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun’ denilmiştir.” (Zümer: 39/75)

   “Arş’ı yüklenen ve bir de onun çevresinde bulunanlar (melekler), Rab’lerini hamd ile tesbih ederler, O’na iman ederler. Mü’minlerin de bağışlanmasını isterler: ‘Ey Rabb’imiz! Senin rahmet ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. O hâlde tevbe eden ve Senin yoluna gidenleri bağışla, onları Cehennem azabından koru!’ (derler).” (Mü’min: 40/7)

  “Eğer insanlar büyüklük taslarlarsa (bilsinler ki) Rabb’inin yanında bulunan (melekler) hiç usanmadan, gece gündüz O’nu tesbih ederler.” (Fussilet: 41/38)

 “Neredeyse yukarılarından gökler çatlayacak! Melekler de Rab’lerini hamd ile tesbih ediyorlar ve yerdekiler için mağfiret diliyorlar. İyi bilin ki Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.” (Şûrâ: 42/5)

 Abdulkadir Geylani Hazretleri “Geylani Tefsiri” adlı eserinde, bu âyetin tefsirinde şöyle buyuruyor: “O’nun izzet ve azametinin kemalinden neredeyse gökler üzerinden, yani gökler kendi üstlerinden yahut yedi yerin üstünden çatlayıp yarılacaktır. Bu da göklerin Allah’tan kokmasının ve ürpermesinin kemalindendir. Zira onlar Allah’ın kendilerine zâtı dışındakileri kahreden ve yok eden ismi ile tecelli etmesinden çekinirler.  Melekler de Allah-u Teâlâ’nın öfke ve kahrının kemalinden korktuklarından Rabb’lerini hamd ile tesbih ederler, yani O’nun kendilerine verdiği, Rabb’liğinin hukukunu ve ilahlığın gereklerini bilip idrak etmek, O’na kullukta sabit-i kadem olmak ve kulluğa devam edebilmek ve O’nun saltanatının ve yüceliğinin eserlerini müşahade edebilmek gibi nimetlerini sayarak O’nu tesbih ederler ve yine O’nun izniyle ve emri gereğince yeryüzündekiler için, yani O’nun sûreti üzere yaratılan ve O’nun hâlifesi kılınan seçkin muvahhid kulları için bağışlanma dilerler.” (Kutb-i RabbânîSeyyid Şerif Şeyh Abdülkâdir Geylani, Geylani Tefsiri, c. 5, s. 197)

  Tüm mahlûkatın lisânı-ı hâli ile zikrettiğine dair bunca âyet-i kerime mevcut iken, ayrıca hadis-i şeriflerde de bu gerçek beyan edilmiştir: Sehl b. Sa’d’dan (radiyallahu anh); “Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Herhangi bir Müslüman telbiyegetirdiğinde, sağında, solunda bulunan taş, ağaç ve demirden yeryüzünde ne varsa hepsi birden telbiye ederler.”( Tirmizî, no. 828 ve İbn Mâce, no. 2921; Umâre b. Gaziyye an Ebî Hâzım an Sehl asl-ı senedi ile tahrîc ettiler)

 Hz. Ali’den (radiyallahu anh); “Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) ile Mekke’deydik. Bazı yerleri gezmeye çıktık, yanından geçtiğimiz her ağaç, her dağ O’na şöyle diyordu: Esselâmü aleykeyâ Resûlallah!” (Tirmizî, 3626; Abbâd b. Ya’kûb ani’l-Velîd b. e. Sevr an Abbâd b. e. Yezîd an Alî senedi ile tahrîc etti  )

  

Prof.Dr. Haydar BAŞ   Dua ve Zikir Kitabı sayfa : 513 /525

Yazıyı hazırlayan: Gökhan Demir