İSLAM’A İTİRAZLARA GENEL BİR BAKIŞ III.....

4- İslam Ekmeldir

Eserin mükemmelliği, müessirinin kemaline delildir.Bu hakikatı şöyle de ifade edebiliriz: İslam eserinin müessiri Cenâb-ı Hakk'ın noksan sıfatlardan münezzeh, kemal sıfatlarla muttasıf bulunması; O'nun eserlerinden hidayet kaynağı olan İslam dininin de ekmel bir din olmasını gerektirir. Evet İslam, ekmeldir:  "  .... Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam'ı beğendim..." (Maide: 3) âyet-i kerimesi bunun ifadesidir.

İSLAM’A İTİRAZLARA GENEL BİR BAKIŞ III.....
Mimar Gökhan Demir

İSLAM’A İTİRAZLARA GENEL BİR BAKIŞ III.....

   Ekmelin anlamı ne noksanı ne de fazlalığı olan demektir. Dolayısıyla âyet-i celîlede Yüce Allah: "... size dininizi ikmal ettim" buyurarak İslam'ın ne noksanı ne de fazlalığı olmadığını beyan ediyor. Noksanı yoktur; zira noksanlık, acziyettir ve kemalat eksikliğidir. Fazlalığı yoktur; zira fazlalık, lüzumsuzluk ve abesle iştigaldir. Cenâb-ı Hakk (c.c.) ise noksanlıktan ve abesle iştigalden münezzehtir. Binaenaleyh O'nun eseri olan İslam da elbette ki; "ekmel" olacaktır. Keza, İslam'ın ekmel oluşuna, Kur'ân-ı Kerîm'in ekmeliyeti şehadet ettiği gibi; ilim, hikmet, akl-ı selîm, İslam'ın tarihi seyri ve tecrübeler de şehadet etmektedir. İslam'ın ekmel oluşunun pratik anlamı ise şudur: Hiçbir beşer, bu Allah'ın binasına bir şey ilave etmek veya çıkarmak hususunda kendisinde güç bulamayacaktır. Aşağıdaki âyet-i celile İslam'ın ilahi bir bina olarak her zaman korunacağının bir garantisidir: "Kur'an'ı biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız." (Hicr: 9)

  5- İslam Hakk'tır

Hakk; Hakikat, gerçek, değişmez, ezeli ve ebedi düsturlar manzumesi demektir. Zaman ve mekanın değişmesiyle herhangi bir değişikliğe uğramaz.” (Bkz. Rûgıb el-Isfahani, el-Müfredat, hak maddesi).

"... Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın." (Ahzab: 62; Fetih: 23.)

   Zaman ve mekânla değişen eşya ve olaylar, kabuk mesabesindeki vasıtalar ve detaylardır. Öz, mana, fıtrat değişmez. O halde fıtratı esas alan ve insan fıtratına hitap eden İslam elbette ki değişmeyecektir. "... Allah'ın kanununda asla bir değişme bulamazsın Allah'ın kanununda kesinlikle bir sapma da bulamazsın." (Fatır: 43) 

  Keza, ilm-i ezeli ve ebedisiyle, sanat ve kudretiyle, Lâtif ve Habîr sıfatlarıyla Cenâb-ı Hakk'ın ezeli ve ebedi eseri olan İslam elbette ki zaman ve mekân kayıtlarına bağlı olarak değişmeyecektir.

Bunun pratik anlamı ise şudur: İslam'ın bir kısmı, hatta bir ayeti bile değiştirilemez. Değil bir ayet, Kur'an'ın bir kelimesine itiraz etmek veya inanmamak küfrü gerektirir: "... Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Sizden öyle davrananların cezası dünyada ancak rüsvaylık; kıyamet gününde ise, en şiddetli azaba itilmektir. Allah sizin yapmakta olduğunuzdan asla gâfil değildir.” (Bakara: 85).

   Cenâb-ı Hakk'ın ism-i şeriflerinden biri de "Hakk"tır. Allah (c.c), ‘Hakk' olduğuna göre bu isminin tecellisi gereği, O'nun dini olan İslam da haktır ve hakikattir.