Gaye kulluk, vasıta zikrullah.....

Aktüel konularla fazlaca iştigal ederek makaleler kaleme alıyoruz. Ancak asıl maksat olan kulluğun îfâ ve edâsında gerekli olan yolları ihmal ediyoruz.

<Gaye kulluk, vasıta zikrullah.....


 

Bu sebeple istedik ki, bugünkü makalemizde, "bizi Yaradana yürüme ve de O'nunla olma nasıl olabilir"in gereklerini izah ederek Allah'ı anmanın lüzumunu, faziletini, insan olmamızdaki önemini ifade edelim.
 

Ancak Allah'a kul olsun diye yaratılan insanın, bu kulluk vazifesini îfâ edebilmesi için nefis tezkiyesi, yani Yaratıcısı ile arasındaki bütün perdelerin aradan kalkması şarttır. Bütün perde ve engeller tek tek aradan kalkmalıdır ki, insan Bezm-i Elest'te Rabbine verdiği sözü yerine getirebilsin.


İnsan ruhuna Elest Bezmindeki şeklini hatırlama yolunu açan ibadet Allah'ı zikretmek, O'nu anmaktır. Zikir yoluyla insan unuttuğu, ayrı düştüğü Rabbini hatırlar ve O'na yönelir. Bu cihetiyle zikrullah insanoğlunu Allah'a taşıyan bir burak hükmündedir.
 

Elest Bezmi'nde Allah'a (c.c.), "Evet, Sen bizim Rabbimizsin" (A'raf: 177) diyerek söz veren ruhlar, dünya sahnesine geldikten ve beden kafesine hapsolunduktan sonra birçok perde ile perdelenince, insan bu sözü ve bu sözün verildiği o meclisi hatırlamaz olmuştur.


O meclis ki, orada insanoğlu Rabbini müşahade etmiş, cemalini görmüştür. Zikirle insan bu meclisi ve bu mecliste seyrettiği Yaratıcısının cemalini hatırlar, kulluk yolunda muhabbet ve istekle yürümeye başlar. Böylece yaradılış gayesi istikametinde hayatını tanzime yönelir ki, insanoğlunun huzuru ve mutluluğu da bu nüktede gizlidir. Bu sebeple Cenab-ı Hak, "Dikkat edin! Kalpler ancak Allah'ı zikirle mutmain olur" (Ra'd: 28) buyurmuştur.


Bütün ibadetlerin özü olan zikir Allah ile kul arasındaki engelleri kaldırır, insanı kulluğun zirvesine eriştirir. İmam Muhammed Bâkır Hazretleri, "Yıldırımlar, mü'min, gayri mümin herkese isabet eder. Bunun tek istisnası Allah'ı zikreden kimselerdir" demek suretiyle, zikrullahın insanoğluna kazandırdığı hâli ifade etmektedir.


O halde, gönlümüzü Yaradan'a açmak ve O'nun muhabbetiyle uyanık tutmak istiyorsak, dilimizin Allah'ın zikriyle meşgul olması şarttır.


Elimiz kârda, gönlümüz Yaradan'da olsun diyor, hayırlar diliyorum.