Bugünlerde her öğretmen biraz Youtuber olmalı

İstinye Üniversitesi’nin (İSÜ) düzenlediği ‘Uzaktan Eğitim Sempozyumu’nda bir yıldır hayatımızda olan uzaktan eğitim tüm yönleriyle tartışılırken, alanında uzman isimler önerilerde de bulundu. Çevrimiçi olarak gerçekleştirilen etkinlikte konuşan uzmanlar, derslerde öğretmen ve akademisyenlerin görsel ve işitsel materyallere de yer vererek öğrencilerin dikkatini çekmesi gerektiğini, bu dönemde her eğitimcinin adeta birer ‘Youtuber’ olması gerektiğini ifade etti. “Öğrenci motivasyonu kaliteli eğitimin yakıtıdır” diyen uzmanlar, öğrenci motivasyonunu arttırmaya dair de ipuçları verdi.

<Bugünlerde her öğretmen biraz Youtuber olmalı

 

İstinye Üniversitesi’nin (İSÜ) düzenlediği ‘Uzaktan Eğitim Sempozyumu’nda pandemiyle birlikte 2020’nin Mart ayından beri gündemimizde olan uzaktan eğitim tüm yönleriyle tartışıldı. Çevrimiçi olarak gerçekleştirilen etkinlikte, alanında uzman isimler konuşmacı olarak yer aldı. Sempozyumda uzaktan eğitimde geçen bir yıl değerlendirilirken, yaşanan sorulara çözümler ve uzaktan eğitimin nasıl daha etkileşimli hale getirilebileceği konuşuldu. Akademisyenlere göre, uzaktan eğitimde ders işlenirken normal sınıfta ders anlatır gibi anlatılmamalı. Derste görsel ve işitsel materyallere de yer verilerek, dersler daha etkileşimli bir hale getirilmeli. Uzmanlara göre, “Bu dönemde her öğretmen ve akademisyen biraz ‘Youtuber’ olmalı”. Uzaktan eğitimde öğrenci motivasyonun önemine de değinen akademisyenler, “Öğrenci motivasyonu kaliteli eğitimin yakıtıdır” diyerek öğrenci motivasyonunu arttırmaya dair ipuçları da verdi.

 

“Uzaktan eğitim artık hep hayatımızda olacak”

 

Etkinliğin açılışında konuşan İstinye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdal Karaöz, pandemiden sonra da uzaktan eğitimin hayatımızda var olacağını belirterek, şunları söyledi:

“Uzaktan eğitim hayatımıza çıkmamak üzere girdi. Pandemi bittikten sonra da yüzde 30 oranında uzaktan eğitimin argümanlarını kullanarak devam edeceğiz. Ancak tabi ki eğitim süreçlerini bir monitöre bağlı tamamlamak kolay değil. Artık uzaktan eğitim modelinin akademinin bir parçası olduğunu kabul etsek bile, yüz yüze iletişimi hiçbir zaman göz ardı etmeyeceğiz. Düzenlediğimiz sempozyumla birlikte; uzaktan eğitim metodolojisinin birinci yılında farklı üniversitelerden de akademisyenlerin, sektör temsilcilerinin ve uzmanların katıldığı bir tartışma platformu yarattık. Katılan herkese teşekkürlerimi sunuyorum.” 

 

Bu süreçte değerli kazanımların da elde edildiğini belirten İSÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Peyami Çelikcan, “Üniversiteler uzaktan eğitime geçeli tam bir yılı doldurduk. Eğitim faaliyetlerini aksatmamak için herkes büyük çaba gösterdi ve çözümler üretti. Tedirgin başladığımız süreçte epey mesafe kaydettiğimizi söyleyebiliriz. Pek çok yeni yeterlilikler kazandık. Yükseköğrenimin alacağı biçim bakımından çok değerli kazanımlar elde ettik” dedi.

 

‘’Öğrenciler derse katılımlarının önemli olduğunu bilmeli’’

 

İstinye Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Çaya’nın eğitim sosyolojisi açısından uzaktan eğitimi değerlendirdiği oturumda söz alan Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Alper Tolga Kumtepe, ‘’Geri bildirimin çok daha gerekli olduğu bir dönemden geçiyoruz. Öğrenci motive olabilmek için kendi katılımının ders açısından önemli olduğu mesajını almalı’’ sözleriyle öğrencilerin derslere aktif katılımın yaratacağı farklara değindi. Prof. Dr. Soner Yıldırım ve Doç. Dr. Sedat Gümüş’ün uzaktan eğitim yöntemleri ile bu süreçte teknolojinin etkin kullanıma ilişkin yöntemleri değerlendirdikleri sempozyumda; MEF Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Özcan, yüksek öğretimde çevrim içi uygulama eğitim modelleri hakkındaki deneyimlerini dinleyicilerle paylaştı.